Bir sorun varsa çözümü de vardır mutlaka. Önemli olan çözümü nerede aradığınızdır. Dışarıda mı, içinizde mi? Hani bir hikâye vardır: Bir çift, sokakta kaybettikleri anahtarı arar, etraftan onları görenler de gelip yardım etmeye başlar. Sonra birisi gelip anahtarı tam olarak nerede kaybettiklerini sorar ve cevap “evde kaybettik” olur. Niye evde aramıyorsunuz diye sorulduğunda “çünkü ev karanlık, burası daha aydınlık” diye cevap verirler. Çoğu zaman, kişi farkında olmadan sorunlarının çözümlerini böyle dışarıda, başkalarında arar. Başkalarının ya da olayların değişmesini sorunun çözümü olarak görür. Böyle bir bakış açısı da kişiyi beklemeye, şikâyet etmeye, umutsuzluğa ya da çaresizliğe sürükler.
Yalnızlığı bir sorun olarak gören kişi; “hayatımda biri olsaydı…” diye başlayan bir cümle kuruyorsa yalnızlık probleminin çözümünü dışarıda arıyordur. Ve çözüm asla gelmeyecektir. Kişi önce yalnızlık sorunu kendi içinde çözmelidir.
Mutsuzluğunu karşısındaki insanın davranışlarına bağlamışsa kişi; “ah bir değişse de huzura kavuşsam…” cümlesini sık sık kuruyorsa, mutsuzluk sorununun çözümünü başkasının değişiminde arıyordur. Ve çözüm asla gelmeyecektir.
işinde yükselememesini iş arkadaşının davranışlarına bağlamışsa kişi; “arkamdan kuyu kazan iş arkadaşım, işten çıksa da ben de hak ettiğim yere gelsem” diyorsa kişi yine çözümü dışarıda aramaktadır. Ve yine çözüm gelmeyecektir. Evde kaybolan anahtarlarıın sokakta bulunamayacağı gibi…
Dış dünyamızda sorun olarak gördüğümüz herşeyin çözümü içimizdedir. Çünkü sorunu yaratan şey herneyse o da bizden kaynaklanmaktadır. Çoğu zaman bunu kabul etmek zordur. Pek çok kişi bu sorumluluğu almak, yani kendisiyle yüzleşmek istemez. Çünkü yüzleşme anı acıdır. Sorun da acıdır fakat sorumluluk dışarıya verilmiştir, kişi daha rahattır çünkü suçlu dışarıdadır. Ama yüzleşme ve kabul olmadan değişim de, çözüm de olmaz.
şimdi hayatınızda sorun olarak gördüğünüz bir durumu ele alın. Ve kendinize şu soruları sorun: “Çözümü kimden, nereden bekliyorum? Bu sorunun çözülmesi için kimin ya da neyin değişmesini bekliyorum? Ne olmasını bekliyorum?”
Cevaplarınızdan çözümü dışarıda mı içeride mi aradığınızı anlarsınız. şimdi de içinize dönün ve şunları sorun: “Ben bu sorunun çözülmesi için neyi anlamalıyım? Ne yapmalıyım? Kendimde neyi değiştirmeliyim? Bu sorun bana ne anlatmak istiyor? Bu sorun içimdeki neyin yansıması?”
Sorunlarınızı kalıcı olarak çözmek istiyorsanız içinize dönmeli ve cesur olmalısınız. inanın bana, yüzleşmenin acısını arkasından gelen değişimin ve çözümün zevki öyle bir bastıracaktır ki hım tadından yenmez! 🙂
şimdi harekete geçme zamanı. Sorunları çözmek için içine dönme zamanı…
Sevgi ve sağlıkla ilerleyin…
Arzu Bıyıklıoğlu
NLP Uzmanı ve Yaşam Koçu