Son birkaç yıldır neredeyse tüm sosyal medya hesapları filozofların, ünlülerin, din adamlarının… özlü sözleriyle doldu taştı. Pek çok insan retorik yapar oldu 🙂 Her paylaşımla, “bak ben buyum, ben buna inanıyorum ya da sen busun” gibi subliminal veya açık mesajlar savruldu sanal dünyada ve hâlâ devam etmekte. Peki, kaç kişinin hayatı değişti? Kaç kişi paylaştığı, beğendiği sözü gerçek anlamda yaşıyor? Kaç kişi söylediği sözü içselleştirip o sözü uyguladı?
Artık bilmekten yapmaya, yapmaktan olmaya geçmenin zamanı geldi. Akıl vererek, özlü sözleri beğenerek bir yere gidemediğimiz aşikâr. İster din olsun ister felsefe ya da kadim bilgelikler bize hep ritüeller sunarlar. Bu ritüeller, istikrarlı tekrarlarla kişide içsel dönüşüm sağlamak içindir. Örneğin, teknik olarak basketbolun tüm kurallarını bilmeniz sizi iyi bir basketbol oyuncusu yapmaz, sporcu kaslarınızın olmasını da sağlamaz. Bunlara sahip olmak için defalarca antreman yapmanız gerekir. İşte, zihnimizle beğenip alkışladığımız sözlerin sahibi olmamız için de uygulamalar yaparak içsel dönüşüm sağlamalıyız. Yoksa gerçek hayatlar, sosyal medya duvarıyla maskelenmeye devam ederken yaşanan sadece kendini kandırmak olacaktır.
Doğu felsefesinde öğrendiklerini uygulayıp hayatlarına geçiren insanlara LANU diyorlar. Bizim kültürümüzde MÜRİT. İnsanın lanu veya mürit olması için özel bir doktrine bağlı olması da gerekmez. Bir karakter erdemini ya da bir sözü içselleştirmek, o sözle dönüşmek için de Lanu ya da mürit olabilirsiniz. İşte o zaman, hayat değişmeye başlıyor yoksa bil bil… Nereye kadar? Evet, bilenle bilmeyen bir olmaz, ama bilenle yapan da hiçbir olmaz :). Bilgiyi taşıyandan bilgiyi işleyen olma zamanı artık güzel insan. Uygulama şart 🙂 Fark Et, Uygula, Değiş!
Uygulayıcı olduğun bir hafta olsun güzel insan…
NLP Uzmanı & Yaşam Koçu ICF PCC
Arzu Bıyıklıoğlu
@arzu.biyiklioglu