Geçtiğimiz haftalarda 14 yaşında bir öğrenciyle yaptığım çalışmayı sizlere aktarmak istiyorum. Ders çalışmakta ve okulda iletişim kurmakta zorlanan bir ergen. Bana göre çok sevimli, zeki, güzel, yaratıcı ve bedensel zekâsı yüksek bir kız çocuğu. Ancak o kendisiyle ilgili pek olumlu şeyler düşünmüyor. Aile içi iletişim yapısına bakınca şaşılacak bir durum değil böyle düşünmesi.
"OKUL" kelimesinin onun kafasında nasıl kodlandığını, ona ne anlamlar yüklediğini ortaya çıkarmak istedim. Böylece neden okula, ders çalışmaya karşı bu kadar isteksiz olduğunu anlayabilecektik. Birlikte yaptığımız eğlenceli çalışmanın sonunda okula yüklediği anlamları tespit ettim:
PiSLiKLER: Çoğu öğretmen ve öğrenciler
EĞLENCE: 3 arkadaş ve bazı dersler (inkılap tarihi ve vatandaşlık dersi)
ADALETSiZLiK: Öğretmen ve müdürün yaptığı öğrenci ayrımcılığı
BiLGi: Başarılı ve ünlü insanların hayatını öğrenmek (Atatürk)
DiSiPLiN: Saçını topla, eteğini uzat, kalın çorap giy, eline koluna hâkim ol
CEZA: Sınıfı terk et, çöpleri topla, arka sırada bekle
GICIK ÖĞRETMENLER: Kaba konuşmalar, küfür, dayak, aşağılama, olumsuz konuşma, tehdit
BÜYÜKLER KÜÇÜKLERi DÖVER: Öğretmen veya öğrenciler arasında
SIK BOĞAZ: Onu yapma, bunu yapma, karışma, fikir söyleme
Bir çocuğun aklında "okul" böylesine olumsuz anlamlar içerirken, bu çocuk nasıl severek okula gitsin ve ders çalışsın. Bir çocuğun kafasında okula yüklediği anlamı ebeveynin bilmesi gerek, öğretmeninin bilmesi gerek. Çocuğun okula yüklediği anlamı bilmeden, sürekli onu okula gitmeye zorlarsanız ne olur? Tabii ki çocuğu olumsuzlukların içine iten bir ebeveyn olunur. Eğer çocuğunuzun okul veya ders çalışmayla ilgili sorunu varsa öncelikle çocuğunuzun okula, ders çalışmaya yüklediği anlamları bulun. Çocuklarınıza daha yakın durarak önce onları, kafalarının içindekileri ve duygularını anlayın. Bunları bilmeden çocukları istemedikleri şeylere itmek, bazen onları uçurumdan aşağıya atmaya benzer. Hiçbir ebeveyn de bunu bilerek yapmak istemez…
Arzu Bıyıklıoğlu
NLP Uzmanı ve Yaşam Koçu